Hablemitoğlu suikastının tetikçisi olduğu iddia edilen Mumcuoğlu savunma yaptı
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin firari Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen ve emekli albay Levent Göktaş’ın da aralarında bulunduğu 10 sanığın yargılandığı davada, sanıklardan Ahmet Tarkan Mumcuoğlu’nun savunmasını Dr. suikastın katili yakalandı.
Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar eski asker Levent Göktaş, Fikret Emek, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Gökhan Nuri Bozkır ile eski istihbaratçı Enver Altaylı, Aydın Köstem ve tutuklu sanık Mehmet Narin katıldı.
Duruşmada Hablemitoğlu’nun eşi Şengül Hablemitoğlu ve kızları da hazır bulundu.
Duruşmada, 18 Aralık 2002’de evinin önünde düzenlenen saldırıda yaşamını yitiren Hablemitoğlu’nu 2 el ateş ederek öldürmekle suçlanan sanık Mumcuoğlu’na savunması için söz verildi.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Mumcuoğlu, 1992 yılında teğmen rütbesiyle Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda (ÖKK) göreve başladığını, çeşitli dönemlerde Levent Göktaş, Fikret Emek ve Nuri Gökhan Bozkır ile görev yaptığını söyledi. , bu davanın sanıkları.
Kasım 2002’de eğitim tim komutanı olarak görev yapmak üzere Kazakistan’a gittiğini belirten Mumcuoğlu, o tarihten bu yana Levent Göktaş’ın komutasında olduğunu söyledi. “İddianamede Göktaş’ın beni Kazakistan’a gönderdiği iddiası doğru değil. Göktaş’ın beni atama yetkisi yok. Kazakistan’a göndermesi mümkün değil. 17 Kasım 2002’de THY tarifeli seferi ile gittik. 4 askerle 17 Mayıs 2003’te döndüm.” söz konusu.
Mumcuoğlu, cinayetin işlendiği tarihte 3-23 Aralık tarihleri arasında Kazakistan’da koruma tatbikatı kursu verdiğini savunarak, kursiyerlerle çektirdiği fotoğrafların ve dağıttığı diplomaların tarihlerine bakılarak bu durumun anlaşılabileceğini savundu. .
Mumcuoğlu, cinayet saatinde kocasıyla telefonundan mesajlaşmadığı için Kazakistan’da olmadığını belirterek, eşiyle o dönemde “messenger” adlı sosyal medya platformu üzerinden iletişim kurduklarını iddia etti.
Mumcuoğlu, “iz bırakmamak için yurt dışında bulunduğu Kazakistan’dan KKTC üzerinden Türkiye’ye geldiği ve 18 Aralık 2002’de Hablemitoğlu’nu evinin önünde başından vurarak öldürdüğü” iddialarını da kabul etmedi. “.
Kazakistan’dan pasaport kontrolünden geçmeden KKTC’ye gitmesinin mümkün olmadığını öne süren Mumcuoğlu, kendisini şöyle savundu:
“Savcının Kıbrıs’ta bulunduğuma dair bir iddiası, 17 Aralık’ta başlayıp 1 Şubat’a kadar eşimle yaptığımız sabit telefon görüşmeleridir. 2008 yılına kadar Kıbrıs’a hiç gitmedim. O dönemde Kazakistan’dan hiç ayrılmadım. Kıbrıslı yetkililer bunun uluslararası davetiye taşımacılığı hizmetleriyle ilgili olduğunu, yani bir ülkeden başka bir ülkeye arama yapıldığında aktarma yapılarak arama yapıldığını söylüyor.”
Mumcuoğlu, Kazakistan’a atandığında bebeğinin 40 günlük olduğunu belirterek, bebeğini bırakıp yurt dışına gitmenin hayatın olağan akışına aykırı görüldüğünü söyledi. Aldığını söylüyor ama ben o zamanlar MSB Oran lojmanında oturuyordum. Cinayetten 8 ay sonra Bilkent’e taşındım.” dedi.
Sanık Mumcuoğlu, Kazakistan’da görev yaptığı tarihlerle ilgili olarak Genelkurmay Başkanı’ndan istenen görev belgesi ile o sırada yanında bulunan ve tanık olarak dinlenmesini talep ettiği tercümanın dikkate alınmadığını iddia etti.
Sanık Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, “Mustafa Levent Göktaş’ın emriyle nasıl masum bir insanı öldürüyorum anlamıyorum. İddianameye göre Kazakistan’dan Kıbrıs’a oradan Ankara’ya geliyorum. Eşimi arıyorum. Kıbrıs ben olayda kendi arabamla gidiyorum anlamasam da çok dikkatliyim bu hatalar yapılır mı?” söz konusu.
“Gülüşüne çok benziyorum”
Mahkeme Başkanı’nın sorusu üzerine, “Mağduru daha önce tanıyor muydunuz? Alman vakıflarıyla ilgili herhangi bir istihbarat çalışmanız var mıydı?” Mumcuoğlu, “Hablemitoğlu ile hiç tanışmadım, tanımıyorum. Alman vakıflarıyla ilgili herhangi bir çalışmanın içinde olmadım” dedi.
Sanık Şengül Hablemitoğlu, mahkeme salonunda müşteki Şengül Hablemitoğlu’nun kendisini tanıdığına dair ifadesinin sorulması üzerine karşı karşıya geldi.
Şengül Hablemitoğlu, “20 yıl öncesinden bahsediyoruz. 5-10 dakika gördüm. Çok net benzettim. (sanıklara dönerek) Gülüşünü çok net hatırlıyorum. Ancak ‘bu insan’ demek, insan demek ister” dedi. vicdani sorumluluk.” dedi.
Mahkeme Başkanı’nın görüşmenin detaylarını sorması üzerine Şengül Hablemitoğlu, “Necip, kendisiyle bir askerin görüşeceğini bildirdi. Fakültemdeki odamda çalışmalarını görüşmek üzere odama geldiler. Odamda görüştüler. .Görüşmenin detaylarına girmedik.Bazı konularda bilgiye ihtiyaçları olduğunu söyledi.Bana.” söz konusu.
Müştekinin beyanına karşı söz alan sanık Mumcuoğlu, “20 yıldır fotoğrafım ve adım her yerde dolaşıyor. Medya aracılığıyla ruhen kurgulanmış. Gözünüzün içine bakarak söylüyorum, Seninle veya karınla görüşmedim.” ifadeleri kullandı.
Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Mayıs 2016’da MİT’e katıldığını, önemli operasyonlarda görev yaptığını ve albay rütbesindeyken Eylül 2021’de gönüllü olarak emekli olduğunu anlattı.
“MIT’de birçok kişiyle anlaşmazlıklarım oldu”
Hablemitoğlu ailesinin avukatı Ersan Barkın, sanıklara Nuri Gökhan Bozkır ve çalıştığı kurumdaki kişilerle husumeti olup olmadığını sordu. Mumcuoğlu, “Benim talihsizliğim onunla aynı yerde çalışmak onun dışında bir husumet yok. Böyle şeyler açıktan söylenmez ama MİT’te birçok kişiyle fikir ayrılıklarım oldu.” cevabı verdi.
Barkın, “25 Aralık 2002’ye kadar eşinize telefonunuzdan SMS atmıyorsunuz, SMS atmadan internette konuşuyorsunuz. Neden durum değişti? Eşinizi arayan numara Fikret Emek’i de arıyor. Bu bir tesadüf mü?” sorusuna Mumcuoğlu, “Teknolojik bir durum, nedenini bilmiyorum, açıklayamam.” cevabı verdi.
Duruşma ertelendi.
iddialar
İddianameye göre FETÖ, örgüt aleyhine çalışan Necip Hablemitoğlu hakkında Türkiye imamı Mustafa Özcan’ı atadı.
Özcan, Hablemitoğlu’nun önüne geçmek için durumu FETÖ tutsağı eski istihbaratçı Enver Altaylı’ya da anlattı.
Altaylı, Mustafa Özcan’ın Hablemitoğlu ile görüşmesi için dönemin sağlık bakanına ulaştı ancak Hablemitoğlu bu talebi her seferinde geri çevirdi.
Bir süre sonra Hablemitoğlu’nun MİT müsteşarı olacağı duyulunca örgüt yeniden devreye girdi ve o dönemde müsteşar olmak isteyen başka bir isme, Levent Göktaş’a ulaşıp onu öldürttü.
FETÖ’nün teklifini kabul eden Göktaş, emrinde görev yapan eski askerler Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Fikret Emek ve Nuri Gökhan Bozkır’ın öldürülmesi emrini verdi.
Bozkır, Hablemitoğlu’nun evinin bulunduğu sokakta keşifte bulundu, ardından yurtdışı görevi kapsamında Kazakistan’da bulunan Mumcuoğlu iz bırakmamak için KKTC üzerinden Türkiye’ye geldi ve 18 Aralık 2002’de Hablemitoğlu tarafından vuruldu. kafası evinin önünde.
Mumcuoğlu hakkında “kasten öldürme” ve “suç örgütüne üye olma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 4 yıla kadar hapis cezası isteniyor.